Diyetisyen Neslihan HACIBEYLİ

1- Daha önce kansere yakalandıysanız veya şu anda kanser durumunuz varsa +2 2- Ailenizde kansere yakalanan varsa +2 3- Kadınsanız- Hiç doğum yapmadıysanız/ bebeğinizi emzirmediyseniz +1 4- Erkekseniz- Ailenizde prostat kanseri olan varsa +1 5- Sigara/ pipo/ nargile içiyorsanız +1 6- Ailenizde, arkadaş çevrenizde, iş ortamınızda sigara içen varsa +0.5 7- Günde 2 şişe bira, 1 kadehten çok diğer alkollü içkileri içiyorsanız +1 8- Hava kirliliği yüksek bir kentte/ bölgede yaşıyorsanız +1 9- Çalışma ortamınızda kimyasal karsinojenlere temasınız varsa +1 10- Beden Kütle İndeksiniz 27 nin üzerindeyse +1 11- Kolesterolünüz, özellikle LDL kolesterolünüz yüksekse +1 12- Kanser yapıcı niteliği olan bir ilaç alıyorsanız +1 13- Her gün yüksek yağlı et türevi besin tüketiyorsanız +1 14- Sıklıkla yağda kızarmış besin tüketiyorsanız +1 15- Her gün pişmiş sebze tüketiyorsanız -1 16- Her gün iyi yıkanmış çiğ sebze tüketiyorsanız -2 17- Her gün kurubaklagiller, ceviz, fındık, badem gibi...

Arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle keyifli zaman geçirip lezzetli kokteylleri, içkileri yudumlarken sanki hiç kalorisi yokmuş gibi geliyor, biliyorum. Ama işin iç yüzü ne yazık ki öyle değil. Uzayıp giden sohbetler ile tüketilen alkol de doğru orantılı artıyorsa ve siz bunu dengelemek için bir şey yapmıyorsanız diyetiniz ve kilonuz tehlikeye girmiş olabilir. Ama korkmayın bu yazıyı okuyorsanız,kolayca dengelemenin yollarını öğreneceksiniz demektir. Öncelikle bilmelisiniz ki, alkol metabolizmanızı olumsuz etkiler. Aldığınız diğer yiyecek ve içeceklerden farklı bir bileşime sahiptir. Vücudunuz besinleri kendi yararına kullanmak için sindirmek zorundadır. Ancak alkolü toksin olarak görüp, sindirmektense dışarı atmaya çalışır. Böylece midenize gelen alkol kısa sürede dağılır, karaciğere gelir. Mideniz diğer besinlerin sindirimine odaklanırken, aşırı alkol aldıysanız karaciğeriniz de yorulur ve etki edemediği alkolü yağ olarak depolamaya başlar. Bu nedenle içtiğiniz miktarın önemi büyük. ...

YEŞİL KAHVE NEDİR? * Kavrulmamış kahve çekirdeklerinden elde edilen kahve yeşil kahve olarak adlandırılır. YEŞİL KAHVENİN FARKI NEDİR, FAYDALARI NELERDİR? * Kavrulma işlemi ile kahvenin antioksidan madde miktarı azalır. Yapısındaki polisakkaritler bozulur. Yeşil kahve kavrulmadığı için içerisindeki polisakkaritler ile prebiyotik (bağırsak sağlığını koruyucu) etki gösterebilir. Ayrıca antioksidan kapasitesi normal kahveye göre yüksektir. * Yağ metabolizmasını etkiler ve organ çevresinde yağ doku birikimini engeller. Bu özelliğinin uzun dönemde kilo alımını azalttığı gösterilmiştir. * Magnezyum içeriği ile insülin duyarlılığını arttırır, karaciğerde glikoz metabolizmasını ve kan şekerini düzenler. * Antioksidan kapasitesinin yüksek olması ile kansere ve kalp- damar hastalıklarına koruyucudur. * İçerisindeki trigonellin isimli madde ile sinir hücrelerini korur, pek çok hastalığa yol açabilecek sinir hücresi ölümünü engeller.

Koltuğa yorgun bir şekilde yığılmışken bir anda mutfaktan parıltılar mı gelmeye başlıyor? Sizi o anda koltuktan hiçbir güç kaldıramayacak iken mutfakta olanları mı merak ediyorsunuz? Ya da daha kötüsü sabahları yatağa kenetlenip ayrılmak istemiyorken geceleri bir anda açlık belirtileri ile mi yataktan fırlıyorsunuz? Öncelikli tavsiyem bu konu için kan şekeri ve insülin değerlerinizi kontrol ettirmeniz. Kan şekerinizdeki oynamalar buna sebep olabilir. Eğer böyle bir sorun çıkarsa size özel planlanacak bir diyet ile gece atıştırma isteğinizin önüne geçebilirsiniz. Diyelim ki kan değerlerinizde sorun çıkmadı. Gece acıkmalarınız da devam ediyor. O zaman problem nerede? Çoğu zaman gece atıştırmaları duygu durumu ile yakından ilişkilidir. İşte, okulda ya da evde canımızı sıkan şeyler gün boyu birikir ve gece açığa çıkmaya çalışır. İşte bu anlarda da beynimizin seslerini bastırmak için kendimizi yemek yemeye veririz. Sorun gerçekten buysa çözüm aslında çok basit. Beyninizden gelen sesleri ...

İşten geç çıkıp eve gittiğimizde ya da gündüz çok yorulduğumuzda hemen telefona sarılıp en yakın pizzacıdan sipariş vererek durumu kurtarmaya çalışıyoruz. Gelen pizzanızla beraber eve bir dolu pişmanlığında sızdığını biliyoruz. Bunu önlemek için ise birbirinden lezzetli, hafif ve pratik 10 tarifimiz var. Şimdiden afiyet olsun. 1- SEBZELİ PEYNİRLİ DÜRÜM: Tam buğday unundan lavaşlarınızın içine 1-2 tatlı kaşığı domates sosu (kendiniz hazırlayabilir ya da hazır kullanabilirsiniz) sürün. 2 dilim beyaz peyniri küp küp doğrayıp üzerine ekleyin. Son olarak da marul, salatalık, maydanoz, çarliston biber, kapya biber gibi sevdiğiniz sebzeleri de iri parçalar halinde ekleyin, sevdiğiniz baharatları serpiştirin. Yanına da 1 su bardağı ayran ekleyerek öğün haline getirebilirsiniz. 2- HİNDİ FÜMELİ SANDVİÇ: 2 dilim tam buğday ekmeği arasına 2 dilim hindi füme, 1 dilim beyaz peynir( ya da 1 yemek kaşığı light labne) ve sevdiğimiz tüm sebzeleri ekliyoruz. Yanına da 1 su bardağı taze sıkılmış m...

Doğal olarak Güney Amerika’ da yetişen bu bitki geçmişe baktığımızda Azteklerin ve Mayaların düzenli olarak tükettikleri bir besin olarak karşımıza çıkıyor. Chia; Maya dilinde “güç” anlamına gelir. Minimum enerjide maksimum besinsel kalite sağladığı için ise modern çağın “ süper güçlü besin” lerinden biri olarak anılır. Besin ögesi örüntüsüne bakacak olursak 2 yemek kaşığı chia tohumu ( yaklaşık 28 gram ) 139 kkal olup 4 g protein, 9 gram yağ, 12 gram karbonhidrat içerir. Bu 12 gramlık karbonhidratın ise 11 gramı liftir. Yetişkin bir insanın günlük lif ihtiyacının % 44’ ünü karşılar. En önemli özelliği ise suda bekletme ile jelleşir ve kendi ağırlığının yaklaşık 10- 12 katına kadar su çekebilir. Chia tohumları kullanarak hazırladığınız bu jeli puding, çorba ve içeceklerinizde doğal koyulaştırıcı olarak kullanabilirsiniz. Çok keskin ve baskın bir tadının olmaması da yiyecek- içeceklere eklerken avantaj sağlıyor. Yüksek posa içeriği ile tokluk süresini arttırır ve iştahı baskılamaya ya...

Beslenme biçimimiz vücudumuzu içerden etkileyip birçok hastalığa yakalanmamızı etkileyebilir. Bununla birlikte az ya da fazla tükettiğimiz her besin vücudumuzun dışarıdan görünüşünü de yani cilt yapımızı da etkiler. Kuru cilt yapısına sahip birçok insanda en sık rastlanılan problem az su içilmesidir. Cildinizin yeterli elastikiyete sahip olması için mutlaka günlük minimum 2 litre su içmeye özen gösterin. Derimizde bulunan hücreler gün içinde birçok zararlı etmen ile karşılaşır ve bunun sonucunda sürekli yenilenir. Bu yenilenmenin sağlanabilmesi için kaliteli hayvansal ve bitkisel protein kaynaklarına beslenmenizde yeterli oranda yer verin. Deride lekelenme ve kızarıklıkları olan kişilerin ise kullandıkları yağ türü önem taşımaktadır. Daha çok hayvansal kaynaklı besinlerle beslenen bireylerde ciltte kuruluk ve beneklenmeler görülür. Bu bireylerin hayvansal yağlar yerine tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olan zeytinyağını kullanımı önerilir. Bazı araştırmalar omega- 3 yağ asit...

İŞTAHINIZI BASKILAYARAK KİLO KAYBETMENİZE YARDIMCI 15 BESİN 1) YAĞLI TOHUMLAR Adından da anlaşılabileceği gibi badem, fındık, ceviz gibi besinler yüksek yağ içeriklidir. Ancak bu yağlar iştahı baskılayan ve kolesterol düşüren sağlıklı yağlardır. Ayrıca midede sindirimi düzenler ve kan şekeri kontrolüne de yardımcı olurlar. 10 tane fındık/ badem ya da 2 ceviz ya da 15 tane antep fıstığı ara öğün seçeneklerinizde olabilir.                                               2) YULAF Yüksek posa içermesi ile iştahı baskılar ve daha uzun süre tokluk hissi sağlar. Ayrıca metabolizmada iştahı kontrol eden bazı hormonların üretimini sağlayan çeşitli maddeler içerir. 2-3 yemek kaşığı kadar yulafı süt/ yoğurt + meyve ikilileri ile karıştırarak pratik öğünler elde edebilirsiniz. 3) ELMA Meyveler içerisindeki posa ile tokluk sağlar ve vitamin, mineral, antioksid...