ERKEKLER İÇİN HER YAŞTA BESLENME
Her yaşın kendine göre bir karizması bir de beslenme şekli var. Tüm yaşamınız boyunca farklı yaşlarda vücudunuzun ihtiyacı olan besinler farklı. Peki her yaşta mükemmel hissetmek ve görünmek için neler yapmalısınız?
**20’ LER
Bu yaşlarda hala okulda olabilirsiniz ya da iş hayatına yeni atılmış olabilirsiniz. Her iki koşulda da boş vakitlerinizi arkadaşlarınızla beraber zaman da geçireceğiniz herhangi bir spor aktivitesi ya da yürüyüş ile değerlendirerek bu yaşların keyfini sürebilirsiniz. İlerleyen yaşlarınız ile karşılaştırıldığında en fazla kalori harcamaya meyilli olduğunuz dönem bu yaşlar. Bu nedenle kalori tüketiminiz daha fazla olabilir. Ancak bu kaloriyi boş kaynaklardan almaktansa besin değeri yüksek yiyecek ve içecekleri beslenmenize eklemeniz doğru alışkanlıklar kazanmak açısından önemli. Yağlı tohumlar, taze ve kuru meyveler, peynir, süt, yoğurt atıştırmaları ile beslenmenizi destekleyebilirsiniz. Sportif olarak aktif erkeklerin protein ihtiyacı normalin üzerine çıkar. Bu nedenle deniz ürünleri, yağsız et, tavuk, yumurta ve kurubaklagil gibi protein kaynaklarının miktarı arttırılmalı. Özellikle ilerleyen yaşlardaki kalp hastalıkları riskini de azaltmak için haftada 2-3 gün balık tüketimi önemli.
**30’ LAR
Bu yaşlarda belki de evlendiniz, çocuklarınız oldu, mesai saatleriniz dolayısıyla daha inaktif bir yaşantıya geçtiniz. Aktiviteniz azalmış ama iştahınız azalmamışsa beslenme alışkanlıklarınızda da ufak değişiklikler yapmazsanız kilo almanız kaçınılmaz. Günde 3 büyük öğün yemektense 5-6 küçük öğün yemek öğünlerdeki iştah kontrolüne katkı sağlar ve atıştırma isteğini azaltır.
**40’ LAR
Bu yaşlar kalp hastalıklarının ortaya çıkmaya başladığı yaşlardır. Tam tahıllar, kurubaklagiller, sebze ve meyve gibi bitkisel bazlı, yüksek posalı besinleri arttırmak kolesterol seviyelerini düzenler ve kalp sağlığını korur. Özellikle güneşten iyi oranda yararlanamayan erkeklerin kandaki D vitamini seviyeleri düşer. Doğal olarak D vitamini içeren besin yoktur. Bu nedenle düşük çıkması durumunda dışarıdan destek alınması gerekir. Ayrıca D vitamini seviyelerinizin yüksek olması ilerleyen yaşlardaki kemik kırıklarını da engeller.
**50’ LER
50’ li yaşlarda genelde beslenmenin odak noktasında hastalıklardan korunma yer alır. Bu dönemde antioksidanlardan zengin beslenme hedefimiz olmalı. (Antioksidanlar; serbest radikaller denen zararlı maddeleri hücrelerinizden uzaklaştırır, yaşlanma süreci ile baş etmenize yardımcı olur ve kronik hastalık riskini azaltır). Çilek, yaban mersini, böğürtlen gibi kırmızı-mor meyveler başta olmak üzere rengarenk besinlerin miktarını arttırmalısınız. Kan yağlarınız ve kolesterol seviyeleriniz yüksek seyrediyorsa egzersizi arttırıp, basit şeker ve yağı minimuma indirmelisiniz. Tatlı istekleriniz için bitter çikolatayı deneyebilirsiniz.
**60’ LAR VE SONRASI
Genç yaşlarda edindiğiniz kötü beslenme alışkanlıkları bu yaşlarda etkisini daha fazla hissettirir. Antioksidanlardan zengin beslenmek bu yaşlarda da önemli. Yumurta hem kaliteli protein içermesi hem de göz sağlığını koruması ile beslenmede olmazsa olmaz. Kolesterol probleminiz var ise sarısına sınırlamalar getirebilirsiniz. Yüksek ve kaliteli protein ama az yağ içeren besinleri tercih ederek bu yaşlarda gelişebilecek kas kayıpları ile başa çıkabilir, gereksiz kilo almaktan da kurtulursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder